“15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü” etkinlikleri kapsamında o gecenin ikinci yıl dönümünde “Vatan sevgisi nedir” tüm dünyaya gösteren Türk Milleti, Dörtyol Meydanı’nı tekrar hınca hınç doldurarak, 15 Temmuz ruhunu yeniden şahlandırdı.
Türkiye’nin dört bir tarafında düzenlenen 15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün yıl dönümünde Erzincanlılar da ellerindeki Türk bayraklarıyla meydanlarda birçok etkinliğe imza attı.
“15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü” etkinlikleri kapsamında Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen programa Erzincan Valisi Sayın Ali Arslantaş, 3. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Serdar Savaş, Erzincan Milletvekilleri Sayın Süleyman Karaman ve Sayın Burhan Çakır, Erzincan eski Milletvekili Sayın Sebahattin Karakelle, 3. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Mehmet Özoğlu, Erzincan Belediye Başkanı Sayın Cemalettin Başsoy, kamu kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve yüzlerce vatandaş katıldı.
Saygı duruşunda bulunulmasının ardından okunan İstiklal Marşı ile başlayan programda sela okunarak, Kur’an-ı Kerim tilaveti verildi.
Etkinlikte birlik ve beraberlik mesajı veren protokol mensuplarının ardından meydanı dolduran Erzincanlılara seslenen Erzincan Valisi Sayın Ali Arslantaş; “Milletlerin özgürlük uğruna kendine has direnişleri vardır. Tarih, milletler mücadelesinden ibarettir. Bizler, vatan uğruna bu zorlu sınavlardan her zaman alnımızın akıyla çıktık.
Hürriyet ve zafer kervanının son halkası olan, demokrasi tarihimizde görülmemiş bir kahramanlıkla milletimizin vatanına, bayrağına, demokrasisine canı pahasına sahip çıktığı 15 Temmuz Destanı’nı unutmayacağız, unutturmayacağız.
Bugün, ülkeye sadakatle bağlı, kardeşliğe, ahlaka, ortak değerlerimize inanan herkes FETÖ’yü ve darbeci zihniyeti lanetliyor, tel’in ediyor.
15 Temmuz gecesinde, gece kadar karanlık yüzlü vahşi bir çete, en az yüzleri kadar kararmış ruhlarıyla harekete geçmişti.
Tasmalarını ellerinde tutan gayrimeşru karanlık eller, binlerce yıldır hariçten girişimlerle beceremediklerini dâhilden yapacak, kin tohumlarıyla besledikleri çakallarına bu asil halkı boğduracaklardı.
Milletimizin, ülke savunmasında kullanılsın diye aşından, ekmeğinden kısarak aldığı uçaklara, tanklara binip yollara düştüler. Her şeyin ve herkesin yerini biliyor ve büyük bir güvenle atıyorlardı adımlarını. Planları basitti.
Yolların, limanların, köprülerin tutulduğunu gören halk evlerine kapanacak, onlar da milletin iradesine ve çocuklarımızın geleceğine el koyacaklardı. Fakat öyle olmadı.
Bin yıldır yaşadığı bu kutsal toprakları her türlü hile, desise ve melanetten koruyarak ümmete hamilik etmiş kahraman milletimiz, mazisindeki bin yılı bir geceye sığdırmaya kararlıydı. Yediden yetmişe bir halk ayağa kalktı.
Hainlerin ihanet ikliminde çoraklaşan vicdanları, bağrında büyüdükleri bu asil millete kurşun sıkmalarına engel olmuyordu. Ardına saklandıkları çelik zırhın verdiği güvenle ağabey, kardeş veya komşularının üzerine yürüyor, ölüm saçan tetiklere aldırmadan basıyorlardı. Ama nafile.
Namlusundan fırlayan her kurşun vatanı ve namusu uğruna siper edilmiş bir göğüste sönüyor, ihanet çetesi amacına ulaşamıyordu.
FETÖ’cü hainlerin giriştikleri bu ihanet ve işgal hareketi, rahat yataklarını, güven dolu evlerini terk edip şenliğe koşarcasına ölüme koşan ve şehadet şerbetinden içmek için yarışan kahramanlar tarafından hamdolsun akamete uğratıldı.
O gece dünya; Aziz milletimizin, üzerine yürüyen tanklara, atılan bombalara, helikopterlerden fırlatılan top mermilerine ve üstüne sıkılan kurşunlara rağmen vatanı, bayrağı, demokrasisi ve kutsal değerleri için meydanlara koştuğuna şahitlik etti.
Ülküsüne inanmış bir yüreğin, koca bir zırhlı birliği durduruşuna şahitlik etti.
Ülkesine adanmış bir hayatın, tastamam bir ülkeyi kurtarışına şahitlik etti.
Bizlere bu destanı yazdıran, yaşatan Yüce Rabbime hamdüsenalar olsun. Rabbim; devletimizin bekası, milletimizin istiklali ve istikbali için mücadele eden güvenlik güçlerimizden, askerlerimizden, polislerimizden razı olsun.
Bizlerin dirayetini, ferasetini artırsın. Tüm şehitlerimizden, gazilerimizden Allah razı olsun. Bizleri hak yolundan ayırmasın.
Gezi olayları ile başlayan ekonomik saldırılar, Hendek savaşı ile devam eden fiziksel güç testi, başarısız bir işgal-vâri 15 Temmuz darbe girişimi ve önümüzde son iç kargaşa ile tetiklemeye çalıştıkları ekonomik savaş; yani gezinin kaos, kargaşa ve iç savaş ile güncellenmiş bir üst versiyonu… Mısır’ın firavunları, Fetönün vampirleri ile dolu bir Türkiye hayali kuran fâsıklar ve karşısında sizler, bizler, Türk Milleti… Kürt olan alınmasın, Çerkez olan alınmasın. Laz olan, alınmasın. Bu toprağın ekmeği ile büyüyen, bu toprağın suyu ile yıkanan, bu bayrağın aşkı ile yanan her ruh bu coğrafyada Türk ismi ile anılmaktan, asimile olmaktan korkmasın. Bu bir şereftir. Bu şeref Allah’tan bir hediyedir. Bu sözlerimin delilini soranlar İstanbul’un fethine baksın. Delil arayanlar Malazgirt’e baksın. Delil arayanlar Türkiye’siz kalmış coğrafyalarda inim inim adalet diye inleyen yetimlerin gözyaşlarına baksın.
Orta Asya’dan Afrika’ya kadar mazlumların çığlıkları toprağa gömüldü. O toprakta büyüyen çiçekler hikâyelerini anlatamadı kimseye. Çünkü bu hikâyeleri diyardan diyara taşıyacak olan Türkler sindirilmişti. İçeride darbe ile ihanet ile uğraşıyordu.
Ey 15 Temmuzda Şeytanın piyonlarını alt eden kardeşlerim, bu sefer Şeytanı karanlığın kucağına geri göndermeye, yeryüzünü adalete, vicdana ve kâlu belada söz verdiğimiz gibi emaneti Allah’a teslim etmeye hazır mısınız?
Ölmekten veya ağır imtihanlardan geçmekten sadece mukallit iman sahipleri korkar. Ey tek korkusu son nefeste iman kaygısı olanlar. Muhatabım sizlersiniz. Bunun dışında olanlar şimdiden kapıyı dışarıdan kapatsınlar.
Yeni bir oyun kuracaklar. Yeniden saldıracaklar. Yeniden bozacağız. Hâbil’den Kerbela ’ya, Malazgirt’ten Kosova’ya ve 15 Temmuz’dan kıyamete kadar.
Her zaman karşılarında bu ruh ile kaynamış bu milleti bulacaklar. Ve evet, Başkomutanın dediği gibi cihat meydanları asla pehlivansız kalmayacak.
15 Temmuz hain darbe girişiminden hemen sonra, FETÖ/PDY ve diğer terör örgütlerine yönelik ilimizde bugüne kadar yapılan işlemler hakkında da sizlere bilgiler vermek istiyorum.
FETÖ/PDY ile mücadele kapsamında; 3 özel eğitim kurumu, 2 öğrenci yurdu, 1 TV, 2 radyo istasyon vericisi, 1 Vakıf ve 5 Dernek kapatılmıştır.
1.002 kamu görevlisi hakkında işlem yapılmış olup, bunlardan 695’i kamu görevinden çıkarılmıştır. 243 kamu görevlisi görevine iade edilmiş, 5’i emekliliğe sevk edilmiştir. 59 kamu görevlisinin de görevden uzaklaştırma tedbiri devam etmektedir.
FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında adli makamlarca 721 şüpheli hakkında dava açıldı. 281 kişi mahkeme kararlarıyla mahkum edildi. Bunlardan 25’i darbe teşebbüsünden müebbet hapse mahkum edilirken 266’sı 6 yılla 12 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. 96 kişi beraat etti. 344 kişi hakkında yargılama devam etmektedir.
Enfal süresi 73. ayette uyarıldık. “Küfür içinde bulunanlar da, (bilhassa sizin karşınızda) birbirlerinin velileri, yardımcıları ve destekçileridir. Eğer siz aynı şekilde birbirinize arka çıkmaz ve destek olmazsanız, yeryüzünde ne getirip götüreceğini kestiremeyeceğiniz bir fitne, kargaşa ve çok büyük bir bozgunculuk patlak verir.” Rabbimizin emrine uyup birbirimize arka çıkmak ve bu terör örgütüyle mücadelede adaleti kendine rehber edinen devletimize güvenip fitne çıkarmak isteyenlerin oyunlarını bir kere daha bozmak durumundayız.
Yaşadığı toprakların rüyasını gören ve bu rüyaya tüm dünyayı ortak eden nesillerimiz, inanıyorum ki kadim medeniyetimizin bu seviyeye nasıl geldiğini öğretmenlerimizin öncülüğünde idrak edecektir. Malazgirt’i bilen, İstanbul’un Fethi’nin gururunu yüreğinde hisseden, Sakarya’da, Dumlupınar’da Çanakkale’de destan yazan ecdadımızın izinden yürüyen, 15 Temmuz’da tüm dünyaya demokrasi dersi veren şanlı bir milletin mensubu olmanın gururuyla cennet vatanımızı ilelebet muhafaza edeceğiz.
15 Temmuz hain darbe girişiminin unutulmasına, unutturulmasına ve bu ihanetin üzerinin örtülmesine asla izin vermeyeceğiz.
Ben bu duygu ve düşünceler içinde, 15 Temmuz gecesi vatanımızın bağımsızlığı, milletimizin birlik ve beraberliği, bayrağımızın inmemesi ve ezanımızın dinmemesi için hainlere karşı direnirken mücadele ederken canını veren tüm kahraman vatan evlatlarımızı rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum. Bizlere emanet olan şehit ailelerimize baş sağlığı diliyorum. Gazi olan tüm vatandaşlarımıza sağlıklı, huzurlu bir ömür diliyorum.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde vatandaşlara hitap etti.
Daha sonra ise tarihçi-yazar Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil tarafından 15 Temmuz hain darbe girişimine yönelik söyleşi yapıldı. Ardından meydanı dolduran Erzincan halkına TRT Sanatçısı Volkan Arslan tarafından milli duygulara hitap eden bir konser verildi.
Tüm camilerden salâların okunması ile 15 Temmuz şuurunun hafızalarda canlandığı Erzincan da Kredi Yurtlar Kurumu İl Müdürlüğü tarafından çorba ikramında bulunuldu. Aralıklarla 15 Temmuz konulu sinevizyon gösterileri katılımcılara aktarılırken sabah ezanının okunmasıyla vatandaşlar meydandan ayrıldı.